İki ya da daha fazla çocuğu olan ya da birden fazla çocuk sahibi olmayı planlayan tüm ebeveynlere duyurulur: Doğum sırasının kişiliklerimizi belirlediği fikrinin bir zamanlar düşünüldüğü kadar bilimsel olmadığı ortaya çıksa da, kardeşler hakkında muhtemelen anlayışlı veya en azından ilginç bulacağınız birçok ilgi çekici araştırma var.
İşte, kardeşlerle ilgili bilgilerinden birkaçı:
Kardeşlerin birbirleriyle geçirdikleri zaman, diğer insanlarla geçirdikleri zamandan daha fazladır.
Bir araştırmaya göre, kardeşleri olan çocuklar 11 yaşına geldiklerinde, boş zamanlarının yaklaşık yüzde 33'ünü onlarla geçirmiş oluyorlar. Yaşları ilerleyip dışarıda daha fazla ilgi alanları ve yükümlülükleri olduğunda bile, çocuklar haftada en az 10 saatlerini kardeşleriyle geçirmeye devam ediyor - büyük ailelerde bu sayı haftada 17 saate kadar çıkıyor.
Kardeşlerin bakış açımız, kişiliğimiz ve davranışlarımız üzerinde büyük etkisi vardır.
Bu, ebeveynlerimizden bile daha fazladır (örneğin bir çocuğun sigara ya da içki içip içmemesi üzerinde bir kardeşten daha az etkiye sahiptirler). Bazı araştırmalara göre, yüzde seksenimiz hayatımızın en az üçte birini bir kardeş ya da kardeşlerle geçiriyoruz. Hatta bazı araştırmalar bunun daha az depresyona, daha fazla yaşam memnuniyetine ve daha fazla öz saygıya yol açabileceğini gösteriyor.
Kardeşler görünüş olarak birbirlerine benzeme eğilimindedirler ancak kişilik olarak benzemeleri şart değildir.
Aynı ebeveynleri ve yetiştirilme tarzını paylaşmalarına rağmen, erkek ve kız kardeşler kişilikleri söz konusu olduğunda genellikle oldukça farklıdır. Durumun neden böyle olduğu net olarak bilinmemektedir, ancak kardeşler kendilerini birbirlerinden farklılaştırmaya çalışma eğilimindedir.
Büyük kardeşler daha zeki olabilir.
Aradaki farkın ne kadar önemli olduğu tartışılmakla birlikte, aralarında küçük bir fark var gibi görünmektedir.Çeşitli teoriler öne sürülmüştür, en ikna edici olanı büyük kardeşlerin küçük kardeşlerine öğretmek için zaman harcadıkları ve böylece kendi kavram anlayışlarını güçlendirdikleridir. Ayrıca ilk doğanlar, bebek gelmeden önce ebeveynlerinin daha fazla ilgisine ve zenginleştirme fırsatlarına sahip oldukları için bir avantaja sahip olabilirler.
Küçük kardeşler daha az riskten kaçınan ve daha dışa dönük olabilirler. Bu bilgiye ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Ancak araştırmaların bazı sonuçlarına itibar bu bilgiye ihtiyatla yaklaşmak gerekir. Ancak araştırmaların bazı sonuçlarına dayanarak söyleyebiliriz ki, ailenin en küçükleri daha dışa dönük ve daha fazla risk alan kişiler olma eğilimindedir. Bazıları bunun nedeninin, ailenin en küçük üyelerinin dikkat çekmek için (özellikle geniş ailelerde) konuşmaya ve sorumluluk almaya zorlanmaları olduğuna inanmaktadır.
Ve küçük kardeşler alerjiye sahip olma daha ihtimali azdır.
Küçük kardeşlerin alerji ve egzama geliştirme olasılığı büyük kardeşlerine göre biraz daha düşük olabilir, bunun nedeni belki de onlar geldiğinde büyük kardeşler sayesinde ev ortamında bol miktarda mikrop bulunmasıdır. Mikroplar da daha güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturmaya yardımcı olabilir.
Kardeşler kiloyu kontrol altında tutabilir.
Bir araştırmaya göre, evdeki her ilave kardeşle birlikte obezite riski, en azından kız çocukları arasında, yüzde 14 oranında azalmaktadır. Belki de bunun nedeni kardeşlerin birbirlerini fiziksel olarak aktif tutmasıdır.
Kardeş sayınız arttıkça, bir yetişkin olarak boşanma olasılığınız da azalır.
Bir araştırmaya göre, bir kişinin sahip olduğu her kardeş için boşanma olasılığı yüzde 2 oranında düşmektedir. Daha fazla kardeş, başkalarıyla başa çıkma konusunda daha fazla deneyim anlamına gelebilir - ve bu, evliliğin iniş ve çıkışlarını müzakere etmek söz konusu olduğunda bir avantaj yaratabilir.