Katı gıdalar ile tanışmak, bebeğinizin ilk yılının en heyecan verici olaylarından biridir. Peynirden yumurtaya, sulu meyvelerden sebzelere kadar miniğinizi bekleyen tüm tatları ve dokuları bir düşünün. Keşfedilecek koca bir lezzet dünyası var ve katı gıdalara başlamak bunun ilk adımı.

Bebeğinizi yeni yiyecekleri denerken eğlenmeye teşvik edin, yemeğin büyük bir kısmı önlüğünde, mama sandalyesi tepsisinde veya yerde bitse bile. Bunların hepsi tat alma duyusunu bir sonraki seviyeye taşımanın bir parçasıdır.

Bebekler Katı Gıda Yemeye Ne Zaman Başlar?

Çoğu bebek 4 ila 6 ay arasında katı gıdaya başlamaya hazırdır, ancak uzmanlar 6 aya kadar beklenmesini önermektedir. Bebeğinizin gelişimi, daha çeşitli bir beslenmeye geçme zamanının belirlenmesinde rol oynayacaktır.

Her ne kadar bir an önce beslenmeye geçmek isteseniz de, bebeği katı gıdalara çok erken başlatmanın akıllıca olmayacaktır.

İlk olarak, çok küçük bir bebeğin sindirim sistemi katı gıdalara hazır değildir. Küçük bebekler ağızlarına konan yabancı maddeleri istemeden reddetme eğilimindedir ve yiyeceklerin parçalanmasını sağlayan bazı kritik enzimlerden de yoksundurlar.

Ayrıca, katı gıdalar erken dönemde gerekli değildir - bebekler yaşamlarının ilk 6 ayında tüm beslenme ihtiyaçlarını anne sütü, mama veya ikisinin kombinasyonu ile karşılayabilirler.

Katı gıdalara erken başlamak gelecekteki yeme alışkanlıklarına da zarar verebilir - bebeğiniz başlangıçta hazır olmadığı için verilen mamayı reddedebilir ve daha sonra önceki zorlamalar nedeniyle tekrar burun kıvırabilir. Ve katı gıdalarla çok erken tanışmak, özellikle mama ile beslenen bebeklerde, çocukluğun ilerleyen dönemlerinde obeziteye neden olabilir.

Öte yandan, katı gıda vermek için çok uzun süre beklemek de - 9 aydan sonra başlamak bazı sorunlara yol açabilir. Daha büyük bir bebeğe, katı gıdaları çiğnemek ve yutmak zorlayıcı geleceğinden buna direnebilir, emzirmeye veya biberonla beslemeye (bunlar daha kolay, daha tanıdık beslenme yollarıdır) tutunmayı tercih edebilir. Alışkanlıklar gibi zevkleri de bu noktada değiştirmek daha zor olabilir. Küçük bir bebek katı gıdalar konusunda uyumlu olurken, sadece süt ve mama yemeye alışmış büyük bir bebek diğer gıdalara o kadar açık olmayabilir.

Bazı ebeveynler, küçük bebeklerin avuçlarında tutabilecekleri ve kemirebilecekleri (henüz dişleri olsun ya da olmasın) kalın, uzun parçalar halinde sunulan gıdalar yerine püre haline getirilmiş besinleri, BLW (Bebek liderliğiyle ek gıdaya geçiş) yöntemiyle bebeklere yedirmeyi tercih etmektedir.

Bebek liderliğinde katı gıdaya geçişi deniyorsanız, katı gıdalara başlamak için bebeğin bir yiyeceği kavrayıp ağzına götürebildiği ve vereceğiniz yiyecekleri tutup çiğneyebildiği, 6 aylık döneme kadar beklemeniz gerekir. Genellikle 8. ayda gelişen el parmaklarının kavrama hareketi için birkaç ay daha geçmesi gerekeceğini unutmayın.

Bebeğimin Katı Gıdaya Hazır Olduğunu Nasıl Anlarım?

Bebeğinizin katı gıdaya hazır olup olmadığına karar vermek için aşağıdaki işaretlerden yararlanın ve konuyu mutlaka doktorunuza danışın.

Bebeğiniz başını dik tutarak rahatça oturabilmelidir. Püre bebek mamalarını bile bebeğiniz oturma yetisini kazanana kadar vermemelisiniz. Daha iri yiyecekler ise bebek tek başına oturana kadar yani genellikle 7 aydan önce verilmemelidir.

Dil itme refleksi kayboldu. Bunu deneyin: Anne sütü veya formül mama ile seyreltilmiş olan bebeğe uygun bir mamayı, bir kaşığının ucuyla veya temiz parmağınızla çocuğunuzun ağzına koyun. Birkaç denemeden sonra mama tekrar tekrar dışarı çıkarsa, dil itme refleksi hala aktiftir ve küçük yiyiciniz henüz kaşıkla beslemeye hazır değildir.

Bebeğiniz sofradaki yiyeceklere uzanıyor ve ilgi gösteriyor.Eğer miniğiniz elinizdeki çatalı kapıyor veya aldığınız her lokmayı dikkatle izliyorsa, bu onun yetişkin yemeklerine aç olduğunun bir işareti olabilir.

Bebeğiniz diliyle ileri-geri ve yukarı-aşağı hareketler yapabiliyor. Bunu nasıl anlayabilirsiniz? Onu dikkatlice izleyin.

Miniğiniz ağzını tam olarak açabiliyor. Bu, bebeğinizin kaşıkla rahat ve güvenli bir şekilde yemek yiyebileceğinin bir işaretidir.

Bebeğe Katı Gıdalar Nasıl Verilmelidir?

Damak tadı gelişmiş bir minik yetiştirmenin ilk ve en etkili adımlarından biri, kendinize sağlıklı ve keyifli öğünler oluşturmaktır. Yetişkinlerin mutlu bir şekilde güzel yemekler yediğini gören bebekler, yüksek ihtimalle onları örnek almak isteyeceklerdir.

Bebeğinizin katı gıdaları keşfetmesine yardımcı olacak birkaç ipucu daha:

Zamanlamayı doğru yapın. Bebeğinizi beslemek için günün "mükemmel" zamanı, aileniz için uygun olan zamandır. Emziriyorsanız, katı gıdaları süt miktarınızın en düşük olduğu zamanda (muhtemelen öğleden sonra geç saatlerde veya akşamın erken saatlerinde) deneyebilirsiniz. Deneyin: Bebeğin iştahını açmak için ilk olarak mama veya anne sütü verin, ardından katı gıdalara geçin. Günde bir öğünle başlayın, sonraki ay boyunca katı gıda öğün sayısını 2'ye çıkarın. ( sabah ve akşam öğünleri olabilir.)
Bebeğin ruh halini izleyin. İlk beslenmeler sizin için olduğu kadar çocuğunuz için de zordur. Bu nedenle, yemek verirken bebeğinizin neşeli ve uyanık olması ona uzattığınız kaşık için ağzını açma olasılığının daha yüksek olacaktır. Huysuz veya uykulu bir bebeğin ise sadece meme veya biberon isteyebileceğini unutmayın. Bebeğiniz huysuz görünüyorsa, esnek olmaya çalışın - katı gıda öğününü atlayarak ve bir sonraki öğünde tekrar deneyebilirsiniz.
Acele etmeyin. Bebekler söz konusu olduğunda yemek asla hızlı değildir - küçük bir kaşık dolusunu yemeği o küçük ağza sokmanın çok uzun zaman alabilir. Beslenme için kendinize ve bebeğinize bolca zaman tanıyın - ve bolca pratik yapın. Buna ihtiyacınız olacak.
Güzelce oturun. Kucağınızda kıpırdanan bebeğinizin ağzına, bilmediği bir maddeyi tıkıştırmak bebeğinizin kıyametleri koparmasına neden olabilir. Bebeğiniz ilk lokmasını almadan önce, birkaç gün mama sandalyesinde veya mama koltuğunda oturtarak alıştırma yapmasına izin verin veya ona denemesi için bebekler için güvenli bir kaşık verin. Ve küçük böceğinizin ne kadar kıpır kıpır olabileceğini unutmayın - her zaman koltuktaki güvenlik kemelerini bağlayın. Unutmayın, bebeğiniz mama sandalyesinde (veya başka bir koltukta) hiç oturamıyorsa, katı gıdaları oturabilene kadar ertelemek çok daha doğru olacaktır.

Hazırlanın. Metal kaşık kullanmayın - bebeklerin hassas diş etleri için küçük, yumuşak bir yapıya sahip silikon veya plastik bir model çok daha uygun olacaktır. Çocuğunuzun bağımsızlık duygusunu geliştirmek ve güç savaşlarını önlemek için (evet, bunlar bu yaşta bile olur) beslenme sırasında elinizin altında birkaç tane bulundurun (biri sizin için, biri bebek için ve biri yere düştüğünde bir yedek.) Sürecin en başından itibaren bebeğe önlük giydirmeyi unutmayın, yoksa daha sonra büyük bir dirençle karşılaşabilirsiniz.

Yiyecekleri tanımasına izin verin. Kaşığı ağzına götürmeden önce, masaya veya mama sandalyesi tepsisine bir miktar yiyecek koyun ve bebeğinize onu inceleme, ezme, sıkma ve hattta belki tatma şansı verin. Bu yöntemle, yemeği kaşıkla verdiğinizde, gıda tamamen yabancı gelmeyecektir.

Yavaşça başlayın. Kaşıkla besleme konseptine, gelen tüm doku ve tatları algılamaya çalışan bir minik için katı yiyecekler biraz şaşırtıcı olabilir. Bu yüzden ilk başta ağırdan alın. Bebeğin dilinin ucuna nazikçe çeyrek çay kaşığı kadar yiyecek yerleştirerek başlayın. Bunu yutarsa, bir sonraki çeyrek çay kaşığını biraz daha geriye yerleştirin. İlk başta, hemen hemen verilenin tamamını dışarı çıkarabilir. Sonunda, çocuğunuz kaşıkla beslenmeyi öğrenecek ve ağzını açarak size yanıt verecektir.

Reddetmelere hazır olun. Yumuşak tatlar bile katı gıdaya yeni geçmiş bir bebek için alışılmışın dışında olacaktır. Bebekler yeni bir yiyeceği sevinceye kadar birkaç kez veya daha fazla reddedebilir. Bu nedenle, küçük çocuğunuz yemek sırasında çok fazla zorlamayın. Ancak başka bir zaman tekrar deneyin.

Örnek olmaya çabalayın. Bebeğiniz ne görürse, onu yapmaya çalışacaktır. Bu, ebeveyn hileleri heybesinde yer alan eski ama iyi bir yöntemdir: Ağzınızı iyice açın ve kaşıktan tadıyormuş gibi yapın. Dudaklarınızı şapırdatmayı ve hayali olarak ısırığınızın tadını coşkuyla çıkarmayı unutmayın!

Yeteri kadar yediğini düşündünüz noktada bırakın. Beslemeyi bırakma zamanının geldiğini anlamak, ne zaman başlayacağınızı anlamak kadar önemlidir. Başını çevirmesi veya ağzını kapatması, bebeğin bu öğünle işinin bittiğinin kesin işaretleridir. Bebeğinizi yemek yemeye zorlamak genellikle boşa kürek çekmektir ve gelecekte yemek savaşlarına yol açabilir.

Porsiyonlar konusunda çok fazla endişelenmeyin. Bebeğinize verdiğiniz yemeğin çoğu yere dökülüyorsa veya başka bir sebeple yenmiyorsa endişelenmeyin. Ek gıdayla birlikte anne sütü, mama veya ikisinin karışımından aldığı için aç kalama gibi bir durum değildir. Yiyecek israfından mı endişeleniyorsunuz? Porsiyon boyutlarını küçük tutarak, yemeğin ziyan olmasının önüne geçebilirsiniz. Bebeğinizin yiyecekleri deneyimledikçe damak tadı gelişecek, deneyim kazandıkça beslenmeyi öğrenecektir.

Bebekler İçin En İyi İlk Gıdalar Nelerdir?

Menüde ne olursa olsun, katı gıdaları püre şeklinde veriyorsanız (BLW'nin aksine), bebeğinizin ilk gıdalarının kıvamı çok pürüzsüz olmalı ve neredeyse kaşıktan damlamalıdır. Bebek mamanızı kendiniz hazırlıyorsanız, süzmeli, püre haline getirmeli ve ardından gerekirse sıvı ile inceltmelisiniz.

Bebeğiniz ek gıdaya alıştıkça (genellikle 7 ay veya daha büyük), eklediğiniz sıvıyı yavaş yavaş azaltın ve kıvamını koyulaştırın.

Kaşıkla besliyorsanız başlangıç için tercih edebileceğiniz ilk gıdalar şunlardır:

Tam tahıllı un ya da tahıllı mama. Kahverengi pirinç, tam tahıllı yulaf veya tam tahıllı arpa gibi tek taneli, demirle zenginleştirilmiş, tam tahıllı bir çeşit seçin. Kremsi bir "çorba" oluşturmak için az miktarda tahıllı mama, anne sütü veya hatta su ile karıştırın. Püre haline getirilmiş muz, elma püresi veya meyve suyu gibi şeyler ekleyerek tadını tatlandırmayın - birincisi, ilk seferde yalnızca bir yiyeceği sunmak en iyisidir ve ikincisi, bebeğin önce tatlandırıcı eklenmeden yiyeceğin kendi tadını alması önemlidir.

Sebzeler. Bezelye ve çalı fasulyesi gibi biraz daha güçlü tatlara sahip yeşil sebze takımına geçmeden önce tatlı patates ve havuç gibi daha hafif sarı veya turuncu seçeneklerle başlamanızı öneririz. Bebeğiniz ona verdiklerinizi reddederse, ertesi gün ve bir sonraki gün tekrar deneyin. Bazı bebeklerin yeni bir yiyeceği kabul etmesi için 10 ila 15 kez denemek gerekebilir, bu nedenle azim çok önemlidir.

Meyveler. Lezzetli, sindirilebilir ilk meyveler arasında ezilmiş muz, elma püresi, şeftali ve armut bulunur. Bebeğinize tamamen farklı ve faydalı bir şeyler yedirmek istiyorsanız, püre haline getirilmiş olgun avokado ile başlayabilirsiniz - kremsi, lezzetli ve sağlıklı yağlarla doludur.

Erkenci kuşların spesiyalleri (pirinç unu, elma püresi, muz, sarı sebzeler) sürekli yendikten sonra oldukça sıkıcı olmaya başlar. Aşağıda yer alan yiyecekleri ekleyerek (yaklaşık 7 veya 8 ayda) işleri biraz renklendirebilirsiniz:

  • Kıyma (tavuk, kuzu, hindi veya sığır eti)
  • Yumurta püresi
  • Tam yağlı yoğurt
  • Peynir
  • Makarna
  • Fasulye

8 aylıkken, yemeğe bambaşka bir boyut katmak için parmak yiyecekleri (uzun ince kesilmiş yiyecekler) denemeye başlayabilirsiniz.

Karışık bir tabak hazırlamaya hazır mısınız? Her yiyeceği bir süre ayrı tuttuğunuz sürece bir sakıncası yok. Amacınız bebeğinizin belirli yiyeceklerin tadıyla tanışmasını (ve mutlu olmasını) sağlamaktır, bu nedenle etleri ve sebzeleri bir karıştırırsanız, sade bezelyenin tadını asla bilemeyebilir. Çocuğunuz farklı tatları sevdikten sonra, bunları karıştırmaktan çekinmeyin.

Bebeğiniz en az 1 yaşına gelene kadar bal (yetişkinler için zararsız olan ancak bebeklerde ciddi bir hastalık olan infantil botulizme neden olabilen bir bakteri olan Clostridium botulinum sporları içerebilir) ve inek sütü vermeyin. Ancak bugünlerde çoğu doktor, tam yağlı yoğurt, süzme peynir ve sert peynire yaklaşık 8 aylıkken (bazen daha erken) yeşil ışık yakmaktadır. Bu aşamada özellikle önemli olan demir açısından zengin gıdaları bebeğinize bol miktarda yedirdiğinizden emin olun.

Katı Gıdaya Geçerken Gıda Alerjileri Hakkında Ne Bilmeliyim?

Bir zamanlar alerjileri önleme amacıyla bebeğe yumurta, deniz ürünleri, fındık ve bazı süt ürünleri gibi belirli gıdaları vermeyi geciktirmenin işe yarayacağı düşünülse de, AAP artık bunu önermemektedir. Çünkü veriler belirli gıdaları beslenmeye eklenmemesi ya da ertelenmesinin gıda alerjilerini önlemediğini göstermiştir.

Aslında, AAP artık fıstık ezmesi gibi alerjen gıdaların çocuğun hayatının erken dönemlerinde - 4 ila 6 ay arasında ve kesinlikle 11 aya kadar - verilmesinin aslında bir gıda alerjisi geliştirme şansını azalttığını söylüyor. Sadece önce birkaç katı gıdayı (tahıllar, meyveler veya sebzeler) başarılı bir şekilde vermiş olduğunuzdan emin olun ve gıdaları evde teker teker vermeye başlayın.

Bebeklerde Gıda Alerjisinin Dikkat Edilmesi Gereken Belirtileri Nelerdir?

Gıda alerjileri bebeklerde nispeten nadir görülse de (ve bazı çocuklar 5 yaşına kadar bu alerjileri atlatsa da), daha yaygın hale gelmiştir ve ciddiye alınmaları gerekir. Bebeklerin gıdalara verdiği tepkiler gaz, ishal veya dışkıda mukustan kusma ve kızarıklıklara kadar değişebilir (bunlar genellikle ağızda şişme veya kaşıntı ile birlikte görülür).

Diğer belirtiler arasında burun akıntısı, gözlerde sulanma, soğuk algınlığına bağlı gibi görünmeyen hırıltılı solunum ve gece veya gündüz olağandışı uyanıklık veya huysuzluk sayılabilir.

Bebeğinize yedirdiğiniz bir şeye alerjisi olabileceğini düşünüyorsanız, tekrarlamadan önce çocuk doktorunuzla konuşun. Bebeğiniz verdiğiniz neredeyse her yeni yiyeceğe tepki veriyorsa veya ailenizde alerji geçmişi varsa doktorunuza danışmanız oldukça önemlidir.

Ek Gıdaya Geçerken Boğulma Riskini Nasıl Önleyebilirim?

Artık katı yiyecekler menüye girdiğine göre boğulma riskini önlemek için yapabilecekleriniz aşağıda sıralanmıştır:

Yakın durun. Bu noktada yemek yemek, bebeğinizin aldığı her lokmayı yakından izlediğiniz bir seyirlik spor gibi takip edilmelidir.
Küçük lokmalar ile başlayın. Yiyecekleri, bebeğiniz sakız gibi çiğneyemeyebilir. Bu yüzden bütün olarak yutabileceği kadar küçük parçalara ayırmalısınız ( iştahla yiyenler genellikle bütün olarak yutarlar).
Yavaş yavaş lokmaları büyütün. Bebeğiniz yumuşak, katı gıda parçalarını yemeye alıştıkça (ve siz onun bunları başarıyla yemesini gördükçe), kıyılmıştan doğranmışa ve küçük parçalara doğru yavaş yavaş ilerleyin.
Porsiyonları bebeğe uygun büyüklükte tutun. Tabağına veya tepsisine her seferinde sadece bir veya iki parça koyun, böylece yiyebileceğinden fazlasını yemez.
Bebeğinizi oturtun. Bebeğinize parmak yiyecekleri sadece otururken sunun - emeklerken, gezinirken veya yürümeye çalışırken değil. Ayaküstü yemek hem kötü bir alışkanlık yaratacaktır hem de acemi bebekler için güvensiz olacaktır.
Ayrıca bebeğinize ağızda erimeyen, diş etleriyle ezemeyecekleri veya nefes borusuna kolayca kaçabilecek gıdalar vermemelisiniz.

Tüketmekten kaçınmanız gerekenler:

  • Pişmemiş kuru üzüm
  • Bütün bezelye ( ezilmemişse tehlike yaratabilir)
  • Çiğ, sert etli sebzeler (havuç, dolmalık biber)
  • Çiğ, sert etli meyveler (elma, olgunlaşmamış armut, üzüm)
  • Büyük parça et veya kümes hayvanları
  • Patlamış Mısır
  • Fındık
  • Taneli fındık ezmeleri

Boğulma vs. Öğürme: Farkı Nasıl Anlayabilirim?

Her ne kadar endişe verici görünse de, bebeğiniz herhangi bir yiyecekle ilk karşılaşmasında öğürüyorsa, verdiği tepki normaldir. Bir bebek öğürdüğünde, bu ya çok fazla yiyecek aldığının ya da ağzında çok geriye ittiğinin bir işaretidir. Her iki durumda da öğürme refleksi, o yiyeceği zarar görmeden tamamen çıkarmasına (ve genellikle bu süreçte önlük veya tepsiye çıkarmasına) yardımcı olan şeydir.

Bebeğinizin sandalyesinde dik oturduğundan emin olun, kontrol edilebilir porsiyonlar hazırlayın ve öğürme ile boğulma arasındaki farkı öğrendiğinizden emin olun:

Boğulmakta olan bir çocuk dehşete düşmüş görünecek, hiç ses çıkarmayacak ve nefes alamayacaktır.
Öğürme refleksi yaşayan bir bebek öksürecek ve sesler çıkaracaktır.
Tüm bunlar kulağa karmaşık geliyorsa, yüreğinizi ferah tutun: Bazı açılardan bir bebeği beslemek, ileri yaştaki sofistike damakları tatmin etmekten daha kolaydır. Bebeğin ilk katı gıdaları soğuk, hafif ısıtılmış veya oda sıcaklığında servis edilebilir. Tuz, şeker veya diğer baharatları eklemek konusunda endişelenmeyin - püre haline getirilmiş kabak bile yeni başlayan küçük bir çocuk için yeni ve oldukça ilginç bir tattır.

Bu makale yardımcı oldu mu